Aynaya gülümsüyerek bakabildiğimde, bunca zaman benim ben olduğumun farkında olmadan baktığımı, Volkan Bey ve otojenik Eğitimin ikinci bölümünde anladım.
Bütün yaşama, yaşamın içindeki zorluklara tepkisiz, duyarsız bir kadın olarak, 8 yılımı uyuyarak geçirmişim. Yıllarca, geceler boyu uyku ilaçları kullanıp, yeni bir güne gözümü açmak bile istemiyordum. Takii Volkan Bey ben sizi uyuturum ve mutlu bir kadın olursunuz diyene kadar.
Önce şaşırmış sonra merakla dediklerini uygulamaya başladım. İlk bölümde relaxs olduğuma şaşırıp 2. bölüm heyecan vermeye başladı. Kendimdeki değişikliklerle birlikte tabiiki ilaçları bırakmıştım. Uykularım, yaşam enerjim, coşkularım, heyecanlarım, yitirdiğim unuttuğum bütün duygularım sanki bir puzzle gibi yerine oturduğunu hissediyordum. Hatta en önemlisi bastırdığım duyguları bile rahatlıkla konuşabiliyor ve istiyordum. Asıl önemlisi benim ben olduğumu bilmekti, bu değişimi sevdiklerimin hissetmesi ve bana hissettirmesiydi. Şimdi kimse beni üzemiyor, sinirlendiremiyor. Ağrılarımdan, güncel yorgunluklarımdan yaşama dair bütün negatifliklerimden 10 dakikada kurtuluyorum dersem abartmış olmam. Otojenik eğitim sayesinde. Herkesin benim yaşadıklarımı yaşamasını isterim.
İyiki tanıdım sizi Volkan Bey. İyiki öğrettiniz Otojenik Eğitimi. Her aynaya baktığımda sizi ve Otojenik eğitimi düşünüp, hatta güç bende der gibi birazda şımararak; "ben çok güzel ve özel bir kadınım" bile diyebiliyorum... Sevgimle kalın...
"Gün be gün herşey daha güzel olacak" sözünü duyduğumda yok artık bu kadarda değil, abartının da bu kadarı olmaz diye düşünmüştüm.
Volkan bey bana otojenik eğitimle ilgili ilk bilgileri verdiğinde, bu kadar etkiliyse neden şimdiden başlamıyoruz diye söylediğimde rahat bir yerde oturmamı ve vücudumu serbest bırakmamı önerdi.
Kollar ve bacaklar çok ağır diye birkaç kez tekrarladığında vücudumdaki ağırlık kollarıma ve bacaklarıma toplandı. Gerilme isteğim ile birlikte, ayaklarım tek tek atmaya başlıyor ve esnemekten kendimi alamiyordum. Ya da karın üstü sıcaklık saçıyor dediginde karnımdan gurultular geliyordu. İlk seferinde bütün vücudumdaki bu davranışların tesadüf olduğunu düşündüm. Ama her Otojenik Eğitim aldığımda vücudum aynı tepkileri veriyordu.
Merdivenlerden yavaş yavaş inerken gözlerimi kapatmamı söylediğinde, kimi zaman beyaz güllerin olduğu bahçeye iniyordum. Mutlu olduğum yerde oluyordum, ya da görmeyi istediğim dostlarımla kendi gizli bahçemde. Otojenik eğitmenim bunu öğrendigimde ne zaman istersem, yolda yürürken, oturduğum yerde, trafik sıkışıklığında yada sabah yataktan kalkarken yaptığımda rahatlamış olmanın huzuruyla gün be gün herşeyin daha güzel olduğunu bilerek güne ve yaşadığım ana yeniden merhaba diyorum.
Hayata küsmüş, hayatının şansızlıklarla dolu, kendini kaderine terk etmiş biri olan ben Ayla sizlere, bir tasadüf eseri Volkan beyle tanışmamızı ve sonrasını anlatacağım.
Ben boşanmış ve boşanma öncesi ve sonrası çok büyük sıkıntılar yaşamış, bunun eveliyatında çok güçlü olan ben Ayla, tamamen bu gücünü yitirmiş ve çok mutsuz bir halde idim. Volkan bey bana Otojenik Eğitimden bahsetiğinde doğrusu ilk defa böyle bir sözcük duydum ve açıklamasını istedim, kendisi bana Otojenik Eğitimi oldukca yalın bir şekilde anlattı.
Ve Otojenik Eğitime başladık; 6 seans sonunda, kendimde bu kadar değişiklik olabileceğini hiç düşünemezdim. Otojenik Eğitimde şunu gördüm ki sürekli geçmişimi irdelerken bu günümü yaşıyamıyor, önüme sunulan güzelikleri göremiyor ve bu nedenle de gücümü yitirdiğimi vesürekli mutsuz olduğumu fark etim. Oysaki hayat o kadar güzelmişki, bunu farkına varmak bana büyük keyif verdi. Ayrıca ben stresten çok yiyen biriydim ve son zamanlarda çok kilo almıştım. Otojenik Eğitimle diyet yapmadan zayıfladım ve yemek yeme tarzımı fark etmeden değiştirdim, bu başarmak benim için bir mucizeydi. Şu an yemek benim için geçersiz bir durum, sağlıklı yemek yiyorum ve bu olay benim istemim dışı kendiliğinden oluşuyor.
Şu anda ki düşüncem, yaşananların yaşanması gerekiyormuş, yaşananlar yaşandı ve bitti. Önemli olan kötü şeyleri fazla irdelemeden hayata dönmekmiş ve ben bunu Otojenik Eğitimle başardım. Hayat o kadar güzelikler sunuyor ki, bunu fark edip etmemek bize bağlı.
Otojenik eğitimden sonra mucize bir teklif aldım, bu bir ortaklık teklifi. Eğer bu teklif bana bu Otojenik Eğitiminden önce gelseydi, kendime güvensizliğimden dolayı kesinlikle kabul etmezdim. Şimdi kendimi öyle güçlü görüyorum ki, başaramıyacağım hiç bir şey yok, olmaz ve olmıyacak. Yine tek başına dimdik hayatın içindeyim. Hayata gülmseyerek bakıyorum ve bütün güzelikler, olumlu şeyler önüme geliyor, benim çaba sarf etmeme gerek kalmıyor.
Volkan bey “Eğer Çaresizsen, çare sensin” deyimini kullanır. Ben otojenik eğitimden önce bu sözü hiç tasvip etmezdim; çünkü öyle bir kısır döngüne girmiştim ki, bu deyim bana çok anlamsız ve gereksiz gelmişti. Otojenik Eğitimden sonra, bu deyimin çok doğru bir deyiş olduğunu kabul ettim, evet çare bendim.
Her sabah kalktığımda, mutlu yüz ifadesiyle, güzel bir yüzle karşılaşmak, enerji dolu, heyecanlı ve gülen bir Ayla’yı görmek, benim için mutlulukların en büyüğü oldu.Volkan beye, beni hayata döndürdüğü için, ne kadar teşekkür etsem azdır.
Bütün kalbimle herkese büyük mutluklar diliyorum.
Kararsız ve hedefsiz insanlar yaprak gibidir. Rüzgar ne tarafa götürürse kendini orada bulur ve her zaman bir rüzgara ihtiyacı vardır" sözü benim için geçerli olmalıydı sanırım. 24 yaşında genç denilen sınıfa tabii olan birisiydim. Hayatta bir amacı olmayan gününü yaşayan sabit olarak bir yerde bulunmayan, zorluklarla baş etmek yerine kaçmayı kendine görev almış birisiydim. Bu durum doğal olarak ailem ve çevrem tarafından hoş karşılanmıyor, zaman zaman sonu pek de iyi olmayan sonuçlar doğurabiliyordu. Bense söylenenlerin sadece birer boş nasihat olarak algılayıp kendi bildiğimi yapmaktan çekinmiyor kısacası dik kafalılık yapıyordum.
AT (Autogenes Training / Otojenik Eğitim) ile bir İstanbul ziyareti sırasında ailemin tavsiye sayesinde tanıştım. Volkan Bey'in eğitimleri ve telkinleri doğrultusunda aslında kendime olan güvensizliğimi aştım. AT ruhumu ve bilincimi daha sağlıklı yaptığı gibi aynı zamanda bedenimi daha zinde ve kendimi daha dinç hissetmemi sağlıyordu. Kendi psikomatik rahatsızlıklarımın gerilediği ve bunlar sayesinde uzun yıllardır alışkanlık haline getirdiğim tırnak yeme huyumu bırakmıştım. Artık ailem ve arkadaşlarımla daha sağlıklı diyaloglar kurabiliyordum. Ama en önemlisi kendim için bir şeyler yapma fırsatını ele almış artık bana çok uzak durduğunu düşündüğüm şeylere el atmaya başlamıştım.
Eğitimin en güzel yanı ise özel bir mekan yada zamana ihtiyaç duymaksızın her zaman ve her yerde yapabilinmesiydi. AT sayesinde sınavlara girmeden önceki stresimi atıyor, trafik korkumu yeniyor, etrafımdaki insanlarla en önemlisi ailemle daha iyi iletişim yapabiliyordum. Volkan Bey ve onun vermiş olduğu AT sayesinde benim için geç olmadan bazı şeyleri değiştirme imkanına sahip oldum ve yepyeni bir şekilde hayata dört elle sarılmış durumdayım.
Güzel giden bir evliliğin 19'uncu yılında bitişi ve 2 genç kız sahibi bir anne, bir iş kadını olarak hayatın omzuma yüklediği yitirilen duyguların eksikliklerini anlamadan yaşadığım sorumluluklarla 4 yılın nasıl geçtiğini anımsamıyorum. Hatırladığım zorluklar karşısında yıpranan bir bedende; yorgunluğumun dayanılmaz olduğu anlara ek; Uykusuz, kabuslu bir gecenin sonunda sinirli, sürekli vücudunda ağrı ve halsizlik hisseden ve baş ağrılarıyla uyanan ben, isteksiz işe gidiyor yaptığım işten zevk almıyordum, akşam olduğunda ise bezgin ve yorgun dönüşlerimin ardından kendini bu dünya ya köle olmaya gelmiş bir annenin sitem seslerinin evde yankılanışı... Bu süreç içerisinde tamamen tesadüf sonucu tanıştığım ve sohbet etme fırsatı bulduğum Volkan bey bana "AT" (Autogenes Training = Otojenik Eğitim) den bahsetmeye başladı, ilgimi çekmiş her gün AT'nin adımlarını bana anlatmasını istemiştim. Dersine çalışan bir öğrenci edası ve merakı ile bu gün AT'nin hangi bölümünü öğreneceğim demeye başladım.
AT'yi uygulamaya başladığım her günün bende yarattığı değişiklikleri ve içimde büyüyen farklı heyecanları önce birlikte yaşadığım kızlarım fark etti. Artık gülümseyerek uyanıyorum, bugünün çok güzel geçeceğini düşünerek başlıyorum güne. Kızlarımla sabah şakalarındaki gülümseyen sesler yükseliyor evimde. Aynaya yansıyan aksimin gerçekçiliği gibi stresi, korkuları, kabusları hatta ağrıları bile AT yaparak bertaraf etmeyi başarmak ve etrafıma yaydığım pozitif enerji ile en sinirli kişiyi bile sakinleştirecek bir gücün varlığını içimde hissetmek bambaşka bir duygu.
Gece uyku düzensizliklerimi ve kabuslarımı gerilerde bıraktım hatta günlük yorgunlularımın ardından hissettiğim bel ağrımı, adet ağrımı, kontrol etmeyi başardığım gibi bedenimi, kendimde bulduğum eksi veya artılarımın bana ait olduğunu dahası kendimi sevmeye, sevdikçe de kendi öz güvenimin çığ gibi büyümesini sağladım ve sağlıyorum.
AT' yi her an yapabiliyorum, dolmuşta, işimde, televizyon seyrederken kendime ayırabildiğim 10' dk kadar kısa bir zaman içerisinde pozitif, mutlu, başarılı ve çevresi tarafından sürekli beğeni ile izlenen biri oldum. Kendime doğru telkinle, enerjimi daha da artırarak iç dünyamdaki huzuru enginleştiriyorum bu da günüme ve yüzüme hoş bir gülümseme olarak yansıyor...
Şimdi kızım benden öğrendiği AT'yi kendi kendine yapıyor. Ergenlik stresinden sıyrılmayı, kendine olan özgüvenini AT yaparak kazanmaya başladı. Şimdi çevresiyle ve arkadaş ilişkileriyle çok daha sağlıklı iletişim kuruyor. En önemlisi, AT yaparak 8 ay sonra yaşayacağı zorlu (ÖSS) sınav stresinden kendini uzak tutmak adına doğru telkinler konusunda benden yardım istiyor.
Kısaca 41 yaşında tanıştığım "AT" ile ve kaybettiğim o öz güvene yeniden kavuştum. Yaptığım işte aldığım sorumluluklarım da ki başarılarımı, yüzüme yansıttığı dinç görünümümü, ailemle yaşadığımız mutlu ve huzurlu ilişkimi, AT'ye borçluyum.
Otojenik Eğitim ile tanışan tüm kişilerinde AT'yi uyguladıkları anda yaşayacakları değişiklikleri şimdiden görür gibi oluyorum. Hayata dair yaşamı anlamlı kılan, güzellikleri bize sunduğunuz içinde size teşekkür ediyorum.
Otojenik Eğitim ilk defa duyduğum bir rahatlama yöntemiydi. Fakat öğrendikce sadece rahatlama olmadığını, aynı zamanda kendime özel tekinle ruhumu ve bedenimi bir nevi tedavi ettiğini gördüm. Kendisi ilk zamanlar da başarılı ve etkili sesiyle, binlerce Km öteden bile bana telkin verdi ve kısa süre sonra Otojenik Eğitimin asıl amacı olan kendi kendine telkin vermeyi öğretti.
Şimdi, günde birkaç defa sadece 5-10 dakikalık tekinlerle ruhumu rahatlatbiliyorum, değiştirmem gerektiğine inandığım bir takım alışkanlıklarımı, huylarımı değiştirebiliyorum, fiziki ağrılarımı tekinlerim sayesinde azaltıp yok edebiliyorum.
Bana bu Otojenik Eğitimi uygulayan ve öğretip yaşamımın kalitesini arttıran, benim için çok değerli arkadaşım Volkan Akdeniz'e teşekkür ediyorum.